Düğün tarihi belirlendikten sonra gelin adaylarının da tatlı telaşları başlamış oluyor. Nişan ya da düğün günü yaklaştıkça iki ayağın bir pabuca girmemesi için alışveriş planları ve yapılacak işler listesinin şimdiden masada olması, bu hazırlık sürecini sizin için sıkıntılı değil son derece keyifli bir serüvene dönüştürecektir.
Önce müstakbel eşiniz ya da nişanlınızla, eğer isterseniz arkadaşlarınız ve ailelerinizden de yardım alarak düğün yeriniz ve düğün organizasyonunuzun ne şekilde olacağını belirleyin. Çünkü düğün töreninizin yapılacağı yer, giyeceğiniz gelinlik veya nişanlığın da özelliğini belirleyecektir. Örneğin kır düğününde giyilecek komple taşlı, işli, ağır kumaşlardan yapılan gelinlikler kır düğünün büyüsüne ve konseptine zarar verecektir.
Kır düğünü yapmayı planlıyorsanız, tül ve şifon ağırlıklı, omuz ve sırt dekoltenizi ön plana çıkaran bir gelinlik büyüleyici görünmenizi sağlayacak, pastel renkli kır çiçekleri ile hazırlanmış bol tüllü bir el buketi de şıklığınızı tamamlayacaktır. Saçınıza iliştireceğiniz çiçek desenli bir aksesuar da, pastel tonlu bir makyaj ile beraber güzelliğinize güzellik katacaktır.
Dikkat! Kır düğünlerinizde stillo topuklu ayakkabı çim bir zeminde ciddi sıkıntılar yaşamanıza sebep olabilir. Bu nedenle kalın dolgu topuklu ya da babet ayakkabılar hatta sandalet türü bir model hem şıklığınız hem de konforunuz açısından kesinlikle doğru bir seçim olacaktır.
Düğün hazırlıkları sırasında sık yapılan hatalardan biridir ayakkabı seçimidir. Kimi zaman uzun boylu görünmek, kimi zamanda numarası tam uygun olmadığı halde çok beğenildiği için ayağı sıkan bir ayakkabı tercih etmek, en mutlu gününüze gölge düşmesine, tören boyunca mutsuz ve sıkıntılı bir yüz ifadesiyle dolaşmanıza sebep olacaktır. Kriteriniz hem şık hem de rahat bir ayakkabı olmalıdır. Emin olun bunun için biraz daha zaman ayırmaya, biraz daha araştırma yapmaya değecektir.
Düğününüz bir kilisede ya da nikâh salonunda olacaksa uzun duvak çok şık bir tercih olacaktır. Ancak bir düğün salonu tercih ettiyseniz de, çift duvak hazırlatabilir, girişte yüzünüzü örtecek şekilde başınıza yerleştirdiğiniz duvağı, daha sonra kolayca çıkarabilir, saçınıza yerleştirilmiş kısa duvağınızla eğlencenize devam edebilirsiniz.
Yapılan hatalardan biri de ağır makyajdır. Bilhassa genç kızlarda doğallığı bozan ağır makyaj, güzel görünmekten ziyade genellikle tam aksi bir sonuç vermektedir. Gençlik zaten doğallığında güzeldir. Açık tonlarda bir rujla renklendirilmiş, ıslak görünümlü dudaklar, highilighter ile yapılan aydınlık bir makyaj sizi düğün boyunca canlı ve sağlıklı gösterecektir.
Gelinlik modelinizi seçerken dikkat edeceğiniz bir başka husus da vücut tipinize uygun bir model belirlemenizdir. Kısa boylu iseniz kabarık, prenses model gelinlikler sizi olduğunuzdan daha kısa gösterecektir. Basenleriniz standart beden ölçülerinden belirgin bir biçimde geniş ise balık gelinlik yerine belden kesik, kabarık etek tercih etmeniz daha şık olacaktır. Hiç baseniniz yoksa da balık gelinlik tercih dışı olmalıdır.
Bir başka önemli ayrıntıda gelinliğin rengidir. Ten renginizi göz önünde bulundurarak, beyazdan başlayarak, kırık beyaz, krem, fildişi, kapuçino kadar değişen renk tonları için mutlaka işin uzmanından yardım almanız şıklığınızı garantileyecektir. Örneğin çok beyaz bir ten rengini, bembeyaz bir gelinlik solgun gösterebilir. Her ne kadar makyaj teknikleri bu sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırsa da yine de ten renginize uygun bir renk seçimi işinizi kolaylaştıracak doğallığınızı koruyacaktır.
Yine bir başka dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de fotoğraf çekimidir. Bu özel gününüzü ölümsüz kılan, düğününüze katılan akraba, eş dost ve arkadaşlarınızla çekineceğiniz fotoğraf kareleri genellikle düğünün sonuna aittir. Bu nedenle fotoğraflarda gelin dâhil, tüm konuklar bozulmuş makyaj, yorgun yüzler ve ilk andaki fit görüntüsünü kaybetmiş kostümler ile yer alır. Ömür boyu sizin ve de konuklarınızın hatıralarını kaydeden fotoğraflarda hiç kimse için memnuniyet verici olmayan bu görüntüler can sıkıcıdır. Oysa bu geleneği bir arkadaşınız ya da düğününüzün fotoğraf çekimini organize eden kişi ile görüşüp, düğünün başında gerçekleştirebilirsiniz.
Takı töreni sırasında genellikle boyundan geçirilen takı bandı, gelin ve damadın yakasına iliştirilen altın ve paralar nedeniyle son derece pahalı olan kostümlerin iğne delikleri ile zedelenmesine engel olur. Ancak çoğu kez bu takı bantları, üzerinde altın ve paralar olduğu halde dans eden çiftin üzerinde kalır ve ortaya beklenenin aksine, romantik değil, komik ve sevimsiz bir görüntü çıkar. Bu hataya düşmemek için takı töreni bitiminde, önceden görevlendirilmiş bir yakınınız ve ya arkadaşınız marifetiyle bu takı bantları hemen çıkarılarak uygun bir yere konur.
İkinci bir seçenek de takı töreni sırasında yanı başınızda takı kesesi taşıyan bir yakınınızı bulundurmak ve takıların bu keseye konulması için davetlileri yönlendirmektir.
Takı töreni ve kutlamalar sırasında çiftler hem çok yorulur hem de ter ve temastan kaynaklı makyaj bozulur, canlı ve ışıltılı görünüm kaybolur. Bu nedenle takı töreni ve kutlamaların ardından hem gelin hem de damadın kendine bir beş dakika ayırması ve makyaj tazelemesi, yeni bir enerji ve canlı bir görüntü ile düğüne devam etmesini sağlayacaktır.
Bir de tabii, zaman zaman gelin adaylarının kabusu haline gelen, bu nedenlere tatsız sonuçlara, kırgınlıklara sebep olan ama asla vazgeçemeyeceğimiz, manilerle, ritüellerle süslediğimiz düğün öncesi gelin ve damada ‘’bohça hazırlama’’ geleneğimiz var. Bohça alışverişi sırasında özellikle gelin adayına alınacak, iç çamaşırı, makyaj malzemesi, parfüm, pjama, terlik gibi eşyalar tümüyle kişiye özel, mahrem, çoklu alışveriş için uygun olmayan malzemelerdir. Bu nedenle gelin adaylarının bu alışverişi erkek tarafından yakın olduğu bir kişi ile önceden planlaması ve alışverişe bu plan dâhilinde çıkılması herkesi ziyadesi ile memnun edecektir. Önceden görüşme ve bilgi alma imkanı yoksa da, alışverişi yapan kişilerin, alınan eşyaları değişim imkanı olacak şekilde seçmeleri ve değişim kartlarını da bohçanın içine yerleştirmeleri son derece duyarlı bir davranış olacaktır.
Düğün öncesi hazırlıkların yoğunluğu, iki kişilik yeni bir hayatın planlanması, hazırlanması, maddi ve manevi ciddi bir yükün altına girilmesi elbette sizi zaman zaman strese sokacak, gerilmenize, kendinizi ve başkalarını üzmenize sebep olabilir. Bunun önüne geçmek için mutlaka işlerinizi müstakbel eşinizle birlikte planlayın ve yakınlarınızdan yardım almayı ihmal etmeyin. Düğüne en az bir hafta kala bütün hazırlıklarınızı bitirin ve son haftayı kendinize vakit ayırarak geçirin. Sakin ve huzurlu bir ortamda geçireceğiniz bu süre sizi hayatınızın en mutlu gününe canlı sağlıklı, mutlu biri olarak hazırlayacaktır.